Jean Paul Sartre - Bulantı
''Günce tutmanın tehlikeli yanı budur sanırım. İnsan her şeyi büyütmeye, tetikte durmaya, doğruları durmadan zorlamaya kalkar.'' (15)
''Rahat bir gece, bir tek gece geçirebilsem, başıma gelenlerin hepsini unutacağım.'' (17)
''Sık sık düşünen bir kimse olmadığım için, ben farkında olmadan, içimde bir yığın ufacık başkalaşım birikir, sonra da günün birinde gerçek bir devrim ortaya çıkar.'' (20)
'' Bense yalnız, yapayalnız yaşıyorum. Kimseyle konuşmuyorum, hiç kimseyle. Tek bir bağlantım yok... (23)
''Sözcükleri bulmak için bile çabalamıyorum.'' (23)
'' İnsan yalnız yaşayınca bir şey anlatmanın bile ne olduğunu unutuyor.'' (23)
'' Yalnızken insanın içinden gülmek gelmiyor.'' (24)
''Bu sevinçli, akıllı uslu insanlar arasında yalnızım.'' (25)
'' Saat üç. Bir şey yapmak isterseniz, bu saat ya çok geç ya çok erkendir.'' (32)
'' İnsanın içine kapanması için bundan elverişli gün olamaz.'' (33)
'' Kendi kendimden tiksinmenin doruğuna erişmem için on beş dakika yeter, eminim.'' (33)
'' Aynada gri bir şey beliriyor. Yaklaşıp bakıyorum, kurtaramıyorum kendimi.'' (36)
'' Başkalarının yüzlerinin bir anlam taşıyor. Benimki öyle değil. Güzel mi yoksa çirkin mi, bunu bile söyleyemem. '' (36)
'' Küçükken Bigeois halam bana şöyle derdi: Uzun zaman aynaya bakarsan, orada bir maymun görürsün.'' (36)
'' İnsanın kendi yüzünü anlayabilmesi belki de elinde değil. Belki de tek başıma yaşadığım için böyle oluyor. '' (38)
'' Anılarımı yormak istemem.'' (59)
'' Bir şey sona ermek için başlamıştır.'' (65)
'' Bir aralık, insanları sevecek miyim yoksa?'' (87)
'' Yalnızım. insanların çoğı evlerine gitti; radyo dinleyerek akşam gazetelerini okuyorlar. Sonra eren pazar günü, ağızlarında bir kül tadı bırakmıştır. Daha şimdiden pazartesiyi düşünüyorlar. Ama benim için ne pazartesi ne de pazar var. Günler ite kaka sürüyor birbirlerini, sonra ansızın bunun gibi bir parıltı ortaya çıkıyor.'' (88)
'' Yalnızdım, ama bir kente yürüyen ordu gibiydim.'' (91)
'' Gözlerime kadar karanlık içindeyim, buz gibi bir karanlık.'' (112)
'' Farkına varmıştım zaten; benim var olmaya hakkım yoktu.'' (130)
'' Varoluş, bir yetkinsizliktir.'' (153)
'' Bütün isteğim, başkalarının dertlerini dinleyip acınmak. Bu beni değiştirecek. Derdim yok benim, mirasyedi gibi param da var. Patronum da karımda çocuklarım da yok; sadece varım, hepsi bu.'' (159)
'' Oysa var olmaya devam etmemiz için hiçbir, ama hiçbir sebep yok.'' (167)
'' Belki de insanlardan tiksinen bir kimsesiniz.'' (176)
'' İnsanın, başkalarından, onları sevdiğinden daha çok nefret edemeyeceğini sanırım,diyorum.'' (177)
'' Bir ağaç, ayaklarımın altında, toprağı bir kara tırnakla kaşıyor. Kendimi bırakmak, unutmak, uyumak istiyorum. Ama yapamıyorum bunu; boğuluyorum: Varoluş her tarafımdan, gözlerimden, burnumdan, ağzımdan içeri dalıyor.'' (188)
'' Çünkü ölmek için yeterince güçlü değillerdi, çünkü ölüm onlara ancak dışarıdan gelebilirdi.'' (198)
'' Annemden tutkuyla nefret etmiştim. Meydan okur gibi ekliyor: Seni de evet seni de tutkuyla sevmiştim.'' (214)
'' Biliyorum. Bana tutku verecek herhangi bir şeye ya da kimseye artık rastlamayacağımı biliyorum. Birisini sevmeye kalkışmak, önemli bir işe girişmek gibidir, bilirsin. Enerji, kendini veriş, körlük ister. Hatta başlangıçta bir uçurumun üzerinden sıçramanın gerektiği bir an vardır. Düşünmeye kalkarsa atlayamaz insan. Bundan böyle artık bu gerekli sıçrayışı yapamayacağımı biliyorum.'' (214)
'' Şimdilik, ölü tutkularımla çevrili olarak yaşıyorum. On iki yaşındayken, annemden dayak yediğim bir gün, kendimi üçüncü kattan aşağı atmama neden olan o korkunç öfkeyi yeniden bulmaya çalışıyorum.'' (214)
'' Geçmişim öldü...Bahçeler boyunca uzayan şu beyaz sokakta yalnızım. Yalnız ve özgür. Ama bu özgürlük ölüme benziyor biraz.'' (230)
'' Kaybedilmiş bir partidir hayatım.'' (231)
'' İki kent arasındayım, biri bilmiyor beni, öteki artık tanımıyor.'' (248)
'' Ben deyince bir boşluk duygusuna kapılıyorum. Öyle unutulmuşum ki, kendimi hissetmek elimden gelmiyor.'' (248)
''
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder